Clean Water and Sanitation
Herkes için temiz su ve sanitasyona erişimi güvence altına almayı amaçlar.
Temiz suya erişim, insan sağlığı ve yaşam kalitesinin vazgeçilmez unsurudur. Ancak dünya genelinde milyarlarca insan hâlâ güvenli içme suyuna, temizlik hizmetlerine ve hijyen koşullarına ulaşamamaktadır. Su kaynaklarının kirlenmesi, aşırı kullanım ve iklim değişikliği, bu kıtlığı daha da derinleştiriyor. Su krizleri, özellikle kırsal ve düşük gelirli bölgelerde çocuk ölümlerine, salgın hastalıklara ve göç hareketlerine neden olmaktadır. Sanayi atıkları, tarımsal kimyasallar ve altyapı yetersizlikleri, yer altı ve yüzey sularının kalitesini tehdit eder hale gelmiştir. Bu durum aynı zamanda toplumsal eşitsizlikleri artırır. Kadınlar ve çocuklar çoğu zaman suya erişim için uzun mesafeler yürümek zorunda kalır. Suya erişimin bir insan hakkı olduğu prensibi, küresel politikaların merkezinde yer almalıdır. Temiz su altyapısına yapılan yatırım, aynı zamanda sağlık, eğitim ve ekonomik kalkınmayı da destekler. Suyun korunması, küresel ortak sorumluluğumuzdur.
Kentsel planlama, su altyapısının doğru ve sürdürülebilir şekilde inşa edilmesinde hayati rol oynar. Şehirlerin büyümesiyle artan nüfus, su talebini hızla artırmakta ve mevcut altyapının kapasitesini zorlamaktadır. Yağmur suyu hasadı, gri su geri kazanımı, geçirgen yüzey tasarımları gibi yöntemlerle su yönetimi optimize edilebilir. Aynı zamanda yeni yerleşim alanları planlanırken su şebekesi, atık su arıtma sistemleri ve hijyen noktaları göz önünde bulundurulmalıdır. Su altyapısının mekânsal eşitlikle dağıtılması, hem sosyal adaleti hem de çevresel sürdürülebilirliği sağlar. Coğrafi bilgi sistemleri kullanılarak su sızıntıları tespit edilebilir, risk bölgeleri önceden belirlenebilir. Belediyelerin su politikalarıyla entegre çalışan akıllı şehir çözümleri, tüketimi azaltabilir ve su verimliliğini artırabilir. Özellikle afet riski yüksek bölgelerde esnek altyapı sistemlerinin planlanması kritik önemdedir. Suyu koruyan şehirler, geleceği korur.
